bebelog

Thursday, April 30, 2009


Geçen hafta sonunu yazdıktan sonra ben, akşam yemeğinde ne yapalım konusu dallandı budaklandı ve çabuk bir yemeğin ardında Duru ile filme gitmeye dönüştü. Biraz geç saatte olsa da 'Hannah Montana' filmine gittik. Duru uykusu gelmesine ve aramızda hiçbir filmi sonuna kadar seyretmeyişi ile tanınmasına rağmen, gözünü dahi kırpmaksızın filmi bitirdi.

Akşam seansında bir biz, bir genç çift, başka bir çocuklu aile ve gelip tam önümüze oturan 3 tane genç kız vardı. Genç kızların yirmi yaşlarını çoktan geçmiş olmaları dikkatimizi çekmedi değil... Bizim kız 5.5 yaşında... Anlatabiliyor muyum?

Duru, kendi adına filme bayıldı.

Geçtiğimiz haftalardan kanayan bir dişimiz vardı, o artık sallanıyor. 'Daha 6 bile değiliz, nedir?' demiyoruz aslında... Çünkü geçtiğimizx aylarda Ella'nın dişleri çıkmaya başladı, ki o daha 5 felan... Duru'nun sınıfında şu anda üç çocuğun dişleri sallanıyor. İyi beslenmeden herhalde, ben dişler 1. sınıfta dökülecek diye bir hava içindeydim.

Konu diş olunca 'tooth fairy' de konuşuluyor. Yerel kültürde dişi yastığın altına koyuyorsunuz, yerine 'quarter' ya da 'dollar' bırakıyor diş perisi... Bu çağda, ToysRUs eve üç mil ötedeyken, öyle 25 cent'le kurtulmak zor... Hello Kitty not defteri ve kalemleri alınacakmış. İçimden bir ses ayrıca peri Duru'ya Wii bile bırakabilir diyor. İlk dişe yetişmezse, ikinciye artık...

Cumartesi günü kütühaneye gittik, bitirdiğimiz kitapları bıraktık. Yerlerine 8 tane kitap daha aldık, iki de DVD... 'The Real Tooth Fairy' kitabını bugün okuduk, çok güzel bir öyküydü. Ayrıca 'Waldo' kıtabı aldık bir tane, içinde kaybolduk resmen... Hala uğraşıyoruz.

Cumartesi akşamı Kaan'lardaydık, yemek için... Hem çok güzel yedik, hem de çok güzel oynadık.

Bu aktivitilerin arasında Duru presensesli -tabii ki- yazı kitabı var, ondan birkaç sayfa yaptı. Kaan'lardayken bile kıtabını çıkarıp bir sayfa çalıştı. Ben zorluyor değilim valla, seviyor o yazmayı, toplamayı...

Bu aralar birkaç tane çocuk dizisine sardırdık. Bir tanesi Charlie and Lola, diğeri yeni 'World Girl' Son zamanlarda bu dizilerden çok çeşitli sözcükler öğreniyor Duru ve tabiri caiz ise 'cümle içinde kullanıyor.' Örneğin:

- Today is 'extremely' hot
- You have to 'comprimize' anne

Valla uydurmuyorum!

Lola'nın aksanına ben de hastayım bu arada...

Bügünün asıl eğlencesi, bir haftadır bekliyoruz, 23 Nisan kutlamları idi. Türk okulunda öğrendikleri şarkıları da söylediler çocuklar... Duru okulda edindiği yeni arkadaşlarından Yasemin ile oynadı bol bol... Palo Alto'daki 23 Nisan'lar hakikaten güzel oluyor. Çocuk korosundaydık bu yıl, iki tane de şarkı söyledik. İkinci fotoda sahnenin arkasındaki resmi gördünümüz canlar? Hani kaşlar, gözler çakmak çakmak... Biz işte o adamın izinde yürüyoruz. Ya siz?




İki de film 23 Nisan kutlamalarından, şarkı söylerken: 23 Nisan, Oynaya oynaya


Sunday, April 12, 2009


Bizim buralarda 'Good Friday' ve 'Easter Sunday' yaklaşınca çocukları bir yumurta heyecanı alıyor. Hafta içinde hem evde, hem okulda bir yumurta hazırlama ve yumurta toplama heyecanı vardı.

Cumartesi günü Duru, Deniz Paşa ve arkadaşları parka gidip anne-babalarının sakladığı 'tavşan (?) yumurtalarını' buldular. Duru eve onlarca yumurta ile geldi; içlerinden neler neler çıktı. Fotolar aşağıda:





Pazar gününü de neredeyse tamamen dışasrda geçirdik. Önce Türk okulunda 23 Nisan hazırlıkları devam etti. Bugün bu yılın son okul günüydü. Bol bol şarkı söylediler, ayrıca kendilerine ay yıldızlı tişört hazırladılar.

Son iki haftadır okula top da götürüyoruz; dersten önce, ders arasında, dersten sonra oynuyoruz. Geçen hafta götürdüğümüz büyük topu damdan zor kurtardık, ama bugün götürdüğümüz, çok zıplayan küçük top gitti ve geri gelmedi.

Okuldan sonra Julia ile 'playdate'imiz vardı, ama gitmek istemedi, biz de Le Boulanger'ye gidip sandviç ve Duru'nun son zamanlarda favorisi olan 'clam chowder' yedik.

Dondurmamızı da yedikten sonra, eve gelip top oynamaya devam ettik. Bugün biraz voleybol öğrendik, ayrıca bisikletimizin 'küçük tekerleklerini' biraz yükselttik ki yazın tamamen çıkarabilelim.

Bir de son zamanlarda hala ve Martin'den hediye 'mıknatıslı oyuncağımız var, aslında babanın ama... Neocube adı... Onunla çok fazla zaman geçiriyoruz, ama çok keyifli...


Lavuklar:


Ev eğlenceleri ve ikinci resimde 'azmi' görüyoruz:



Monday, April 06, 2009


Babası: Düdüş, ne yedin bugün öğle yemeğinde?
Duru: Hatırlamıyorum.
Babası: Did you eat lunch today?
Duru: Hopefully yes.

Nasıl yemezsin bu kızı?!


Home