bebelog |
Duru Irmak'in günlüğü
Duru Irmak's log Duru Irmak 134 cm Feb '12
"Ask Dudu" Sorulariniz icin For your questions Pictures & Videos (Old pages: R/P V) Facebook Albums Dallas, 2007 Rüya ve Düdüş Dun'den Duru's trips 2003-07 Duru's trips 2007 Duru's trips 2008 Links/Linkler Barney Lego CCSC Good Samaritan Los Olivos Cord Blood Immunizations Baby Einstein Similac Enfamil Gerber Earth's Best Baby Gap Gymboree Robeez Play-doh LPCH YMCA NCHS Growth Charts Sesame Street Dora the Explorer Curious George Tivo Thomas and Friends LeapTag Tulumba Muzikli Alfabe Caillou Little Gym Disneyland Leapster LazyTown Red Robin Safari Run Bowman International School MV Public Library Hannah Montana Hello Kitty Charlie and Lola World Girl Where's Waldo? Dr. Seuss Books/Kitaplar What to expect when you are expecting What to expect, the 1st year Babywise (Also) The expectant father What to expect the Toddler Years Medications/Ilaclar so far/bugune kadar Tylenol Vicks Dimetapp Robotussin Zithromax Zertec Ultralan Mylicon Albuterol Sulfate HFA Claritin Syrup Cameras destroyed/ Hesabi gorulen kameralar Canon S30 [Mul. drops; 2yrs] Canon SD400 [Drop; 6mos] Canon SD450 [Drop; 2mo] Linkback Elif Misman bébélog (Lucie) Duru Gerdan Duru Ergun Eski Sozluk Zikzak Perde Tork Nahnu Türkçe Blog Seyr-ü Blog |
Thursday, May 14, 2009
Babanne ve dişler Babasıyım diye demiyorum, Duru'nun şirinliği özerinde bu aralar. Herkesle arası çok iyi, aman deyim. İlk düşen dişinin yerine yenisi çıkıyor, hemen yanındaki hafifçe öne kaydı. Sıra onda herhalde.. Ortondonti eğlenceleri başlayacak mı ilerde, merak içindeyim. Duru, bunları okuyorsan, hemen git dişlerini fırçala canım... Hadi :)
Kisa rapor Geçen Cuma gittiğimiz Thai restoranında: BKP3'deki Andrew'ün doğum gününden enstantaneler: Endam: Geçen hafta sonu Türk okulunun diplama töreni vardı. Aşağıda sırasıyla, Yasemin ve Duru yemek yerken, ne kadar hanım yetiştiklerini gösteren bir foto, öğretmen ve öğrenciler bir arada, başarı belgesi alırken, hediye seçerken, kızlar aralarında birşeyler çevirirken: Eve döndüğümüzde çantadan neler neler çıktı: Bir başka doğum günü, Deniz'in; yüz boyama, sihirbaz gösterisi, çimenlerde yuvarlanmaca ve diğer eğlenceler: Pazar günü deniz kıyısında düz bir bisiklet yolunda bisiklete binmeye gittik. Çok eğlendik. Önce eski Amerikan kasabasında takıldık biraz, 'eski zaman köy eğlenceleri' neymiş, onları öğrendik; sonra da Duru ilk kez kendi başına toprak yolda bisiklete bindi. Gıkını çıkarmadan yolun tamamında bizimle geldi, hiç de zorlanmadı. Arada kumsalda mola verdik, birşeyler yedik, oynadık: Akşam, hala ve Martin'in evinde hamburger yemeye gittik. Orada da kudurduk biraz... Fotolarda yok ama babannesi geldi Düdüş'ün: Thursday, April 30, 2009
Film, diş ve 23 Nisan Akşam seansında bir biz, bir genç çift, başka bir çocuklu aile ve gelip tam önümüze oturan 3 tane genç kız vardı. Genç kızların yirmi yaşlarını çoktan geçmiş olmaları dikkatimizi çekmedi değil... Bizim kız 5.5 yaşında... Anlatabiliyor muyum? Duru, kendi adına filme bayıldı. Geçtiğimiz haftalardan kanayan bir dişimiz vardı, o artık sallanıyor. 'Daha 6 bile değiliz, nedir?' demiyoruz aslında... Çünkü geçtiğimizx aylarda Ella'nın dişleri çıkmaya başladı, ki o daha 5 felan... Duru'nun sınıfında şu anda üç çocuğun dişleri sallanıyor. İyi beslenmeden herhalde, ben dişler 1. sınıfta dökülecek diye bir hava içindeydim. Konu diş olunca 'tooth fairy' de konuşuluyor. Yerel kültürde dişi yastığın altına koyuyorsunuz, yerine 'quarter' ya da 'dollar' bırakıyor diş perisi... Bu çağda, ToysRUs eve üç mil ötedeyken, öyle 25 cent'le kurtulmak zor... Hello Kitty not defteri ve kalemleri alınacakmış. İçimden bir ses ayrıca peri Duru'ya Wii bile bırakabilir diyor. İlk dişe yetişmezse, ikinciye artık... Cumartesi günü kütühaneye gittik, bitirdiğimiz kitapları bıraktık. Yerlerine 8 tane kitap daha aldık, iki de DVD... 'The Real Tooth Fairy' kitabını bugün okuduk, çok güzel bir öyküydü. Ayrıca 'Waldo' kıtabı aldık bir tane, içinde kaybolduk resmen... Hala uğraşıyoruz. Cumartesi akşamı Kaan'lardaydık, yemek için... Hem çok güzel yedik, hem de çok güzel oynadık. Bu aktivitilerin arasında Duru presensesli -tabii ki- yazı kitabı var, ondan birkaç sayfa yaptı. Kaan'lardayken bile kıtabını çıkarıp bir sayfa çalıştı. Ben zorluyor değilim valla, seviyor o yazmayı, toplamayı... Bu aralar birkaç tane çocuk dizisine sardırdık. Bir tanesi Charlie and Lola, diğeri yeni 'World Girl' Son zamanlarda bu dizilerden çok çeşitli sözcükler öğreniyor Duru ve tabiri caiz ise 'cümle içinde kullanıyor.' Örneğin: - Today is 'extremely' hot - You have to 'comprimize' anne Valla uydurmuyorum! Lola'nın aksanına ben de hastayım bu arada... Bügünün asıl eğlencesi, bir haftadır bekliyoruz, 23 Nisan kutlamları idi. Türk okulunda öğrendikleri şarkıları da söylediler çocuklar... Duru okulda edindiği yeni arkadaşlarından Yasemin ile oynadı bol bol... Palo Alto'daki 23 Nisan'lar hakikaten güzel oluyor. Çocuk korosundaydık bu yıl, iki tane de şarkı söyledik. İkinci fotoda sahnenin arkasındaki resmi gördünümüz canlar? Hani kaşlar, gözler çakmak çakmak... Biz işte o adamın izinde yürüyoruz. Ya siz? İki de film 23 Nisan kutlamalarından, şarkı söylerken: 23 Nisan, Oynaya oynaya Sunday, April 12, 2009
Easter Sunday / Paskalya Yortusu ve Neocube Cumartesi günü Duru, Deniz Paşa ve arkadaşları parka gidip anne-babalarının sakladığı 'tavşan (?) yumurtalarını' buldular. Duru eve onlarca yumurta ile geldi; içlerinden neler neler çıktı. Fotolar aşağıda: Pazar gününü de neredeyse tamamen dışasrda geçirdik. Önce Türk okulunda 23 Nisan hazırlıkları devam etti. Bugün bu yılın son okul günüydü. Bol bol şarkı söylediler, ayrıca kendilerine ay yıldızlı tişört hazırladılar. Son iki haftadır okula top da götürüyoruz; dersten önce, ders arasında, dersten sonra oynuyoruz. Geçen hafta götürdüğümüz büyük topu damdan zor kurtardık, ama bugün götürdüğümüz, çok zıplayan küçük top gitti ve geri gelmedi. Okuldan sonra Julia ile 'playdate'imiz vardı, ama gitmek istemedi, biz de Le Boulanger'ye gidip sandviç ve Duru'nun son zamanlarda favorisi olan 'clam chowder' yedik. Dondurmamızı da yedikten sonra, eve gelip top oynamaya devam ettik. Bugün biraz voleybol öğrendik, ayrıca bisikletimizin 'küçük tekerleklerini' biraz yükselttik ki yazın tamamen çıkarabilelim. Bir de son zamanlarda hala ve Martin'den hediye 'mıknatıslı oyuncağımız var, aslında babanın ama... Neocube adı... Onunla çok fazla zaman geçiriyoruz, ama çok keyifli... Lavuklar: Ev eğlenceleri ve ikinci resimde 'azmi' görüyoruz: Monday, April 06, 2009
Babası: Düdüş, ne yedin bugün öğle yemeğinde?
Duru: Hatırlamıyorum. Babası: Did you eat lunch today? Duru: Hopefully yes. Nasıl yemezsin bu kızı?! Sunday, March 29, 2009
35 top ve Bowman Bu şartlara göre, dün alınan dev top dahil, şu anda evde Duru'ya ait olan büyüklü küçüklü 35 adet top mevcut... Dev topumuz çok güzel zıplıyor ve Duru'nun ayağını acıtmıyor. Arkada futbol oynayken, Bahar'lara gitmeden önce ve sonra: Bahar'ın doğum gününden bir seri foto (Duru'nun pastaya yakınlığına dikkatinizi çekiyorum): Geçen gün oul için Bowman'a kara verdik, rahatladık. Keys'den de kabul geldi, ama Bowman'ın anne-babalar açısından daha az çaba istemesi, daha ucuz olması ve tüm yıl boyunca açık olması açıkcası çok etkili oldu. Ben yine de emin olmak için Duru'ya birkaç soru sordum; kendi keyfimiz için de onu yanlış okula göndermiyelim. Okulun bahçesini (evet bahçesini, sonuçta 'kindergarten'dan başlıycaz okula, en önemli kısmı bahçe herhalde...), sınıflarını, öğretmenlerini, diğer çocukları sordum ona, hangi okuldakini daha çok sevmiş diye... İkisinin de bahçesini, sınıflarını, öğretmenlerini sevmiş... Diğer çocuklar konusunda kayda değer bir yorum yapmadı, ama Bowman'da iki yarım gün geçirdiği için orada arkadaş edindiğini biliyoruz. Bowman'ın bahçesini ve sınıflarını Keys'den daha çok sevmiş ama... Biz kendi adımıza Keys'deki hocaları ve genel havayı da çok iyi bulmuştuk. Bowman ve Keys arasındaki en büyük fark da Bowman'da sınıfların düzen ve sessizliğiydi. İki okulda da benim en çok hoşuma giden ise tüm öğrencilerin aklı başında halleri oldu geçen yıl... Sonuçta Eylül başında Bowman'a başlıyoruz. Ayrıca, geçen hafta sonu hala ve Martin enişte ile Carcasonne oynadık. Duru'nun yatma saati gelmediği için bir tur o da bizle oynadı. Kuralları ve puanlama sistemini tamamen kavradığı söylenemez ama (beklemiyoruz da zaten), ama Duru'nun aksiyonlarını oyunun bir parçası kabul edip oynadık. Martin her zamanki gibi kazandı, o beklenen durum ama benim Duru'dan daha az puan yapmış olmam gecenin sürprizi idi. Dal kavağı, yok, yavrusu danayı, yok boynuz kulağı geçicek.
|